
Türkiye’de ve ABD’de Şirket Kurarken Hangi Şirket Türü Tercih Edilmeli?
Bir girişimci adayı, sahip olduğu iş fikrini hayata geçirmek için yeni bir şirket kurma aşamasına geldiğinde karşısına çıkan ilk ve temel sorulardan birisi kuracağı şirketin türünün ne olması gerektiğidir. Bu yazımızda, önce Türkiye’de daha sonra da Amerika’da kurulabilecek şirket türleri ve özelliklerinden bahsedeceğiz.
A. Türkiye’de Kurulabilecek Şirket Türleri
Türkiye’de şirketler, Sermaye Şirketleri ve Şahıs Şirketleri olarak iki ana başlık altında gruplandırılır.
Sermaye şirketleri, şirket hissedarlarının sermayeye katılım oranları kadar hak sahibi olduğu bir şirket türüdür. Sermaye şirketleri; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş (hisseli) komandit şirket olarak üçe ayrılır. Komandit şirket günümüzde kullanım alanı kalmamış bir yapıdır. Dolayısıyla bu yazımızda, girişimcilerin kuracağı iş modelleri için daha uygun olan sermaye şirketlerinin alt türlerinden anonim ve limited şirket türleri ele alınacaktır.
1. Anonim Şirketler
Anonim şirketiler, diğer şirketlere nazaran kurucularına sağladıkları avantaj ve mali korumalar nedeniyle özellikle girişimciler tarafından en çok tercih edilen şirket türüdür. Diğer şirket türlerine göre kuruluş süreci daha maliyetli olan anonim şirketlerin kurulması için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir;
- Kuruluş sermayesi olarak asgari 50.000-TL sermaye taahhüdünde bulunulmuş olması,
- Taahhüt edilen sermayenin ¼’ünün şirketin kuruluş aşamasında ödemiş olması,
- Taahhüt edilen sermayenin kalan kısmını şirketin tescilini takiben 24 ay içinde ödenmiş olması.
Eski Ticaret Kanunu döneminde bir Anonim Şirket kurulabilmesi için asgari 5 kişi ile kurulabilme şartı yer almaktayken, Yeni Türk Ticaret Kanunu döneminde tek bir kişi ile Anonim Şirket kurulabilmesinin önü açılmıştır. Kurulacak şirkete kuruluş aşamasında veya ileride 50 kişiden fazla hissedar alınması veya halka arz edilmesi planlanıyorsa tercih edilecek şirket türünün mutlaka anonim şirket olması gerekmektedir. Ayrıca, anonim şirketlerde kamu borçlarından dahil şirket ortaklarının şahsi hiçbir sorumlulukları olmayıp, yönetim kurulu üyeleri bu borçlardan sorumludur. Şirketine gelecekte yatırım almayı ve/veya halka arz planlayan girişimlerin kuruluş aşamasında bu şirket türünü tercih etmesi gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki anonim şirketler tutulması gereken ticari defter sayısı ile, belirli bir sermaye eşiğini geçtikleri andan itibaren bir Avukat ile çalışma zorunluluğu gibi ek külfetlere haizdir.
2. Limited Şirketler
Limited şirketler de anonim şirketler gibi Yeni Türk Ticaret Kanunu dönemi ile birlikte tek ortak ile kurulabilen bir şirket türü haline gelmişlerdir. Anonim şirketlere nazaran daha az sermaye ile kurulabilen limited şirketlerin, kuruluş aşamasında aşağıdaki şartları sağlaması gerekmektedir;
- Kuruluş sermayesi olarak asgari 10.000-TL sermaye taahhüdünde bulunulmuş olması (esas sermaye paylarının itibarî değerleri en az yirmibeş Türk Lirası veya katları olarak belirlenebilir),
- Taahhüt edilen sermayenin kalan kısmını şirketin tescilini takiben 24 ay içinde ödenmiş olması. (Nakdi olarak getirilen sermayenin tamamının şirketin tescilinden sonraki yirmi dört ay içinde ödenmesi mümkündür)
Limited şirketlerde şirket sermaye payı karşılığı hisse senedi çıkarılması mümkün olmayıp, pay devri işlemleri anonim şirketlere nazaran daha zor ve sıkı şekil şartlarına tabiidir. Ayrıca şirketin kamu borçlarından şirket hissedarları şahsen sorumludurlar.
Türkiye’de limited şirketler, sermaye taahhüdü ve bir takım defter tutma yükümlülükleri bakımından kuruluş aşamasında katlanılması gereken mali yükümlülükler açısından anonim şirketlerden daha çok tercih edilmektedir. Ancak ortakların sorumluluğu bakımından limited şirketlerin daha ağır hükümleri olduğu söylenebilir.
Aynı şekilde, girişimin ileride büyüme, yatırım alma ve yurtdışına açılma planlarını göz önüne alarak kuruluş aşamasında doğru şirket tercihini yapması uzun vadede şirket için daha faydalı olacaktır. Örneğin ileride SPK denetimindeki bir fondan yatırım alma planı olan bir girişimin, SPK mevzuatı gereği şirket türünü anonim şirket olarak değiştirecek zorunda kalacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıda belirtildiği gibi limited şirketlerde sermaye payı karşılığı hisse senedi çıkarılması mümkün olmadığı için, yatırımcı çekmek isteyen şirketlerin de mutlaka şirket türünü lmited şirketten anonim şirkete değiştirmesi gerekecektir. Görüldüğü üzere, başta yanlış şirket türünün tercih edilmesi, ileride ek masraflara yol açabilmektedir.
Türkiye’de sermaye şirketi türleri; takip edilmesi gereken kuruluş aşamaları, şirketin idare şekli, hissedar ve yöneticilerin mali sorumlulukları, şirketin ve hissedarlarının vergisel yükümlülükleri gibi pek çok birbirinden ayrışmakta ve bazı konularda sizlere avantajlar ve dezavantajlar sağlayabilmektedir. Şirket kuruluş aşamasında şirketinizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak size orta ve uzun vadede en çok fayda sağlayacak şirket türünü belirlemek için mutlaka bir hukukçuya danışmanızı öneririz.
B. Amerika’da kurulabilecek şirket türleri
Bir işletme için Amerika’da kurulabilecek şirket türleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
· Sole Proprietorship
· Partnership (General & Limited)
· Limited Liability Corporation (LLC)
· Corporation (C-Corp & S-Corp)
1. Sole Proprietorship (Şahıs İşletmesi)
Sole Proprietorship (Şahıs İşletmesi), işletme türünün en temel ve basit halidir. Sadece bir kişinin sahip olabildiği ve kontrol ettiği bir işletme türüdür. Bu işletme türünde, işletmenin sahibi olan kişi, işletmenin bütün borç ve yükümlülüklerinden şahsi malvarlığı ile sorumludur. İşletmenin tek sahibi olarak, tüm ticari gelir veya kayıpların kişisel gelir vergisi beyannamesinde bildirilmesi gerekir; işletmenin kendisi ayrıca vergilendirilmez. Bu sebeple diğer Corporation şirket türlerine göre vergi yükü açısından daha avantajlıdır. Kuruluş masrafları düşük ve gerektiğinde şirketin feshi işlemleri de kolaydır.
2. Partnership (Ortaklık)
Partnership, en az iki veya daha fazla kişinin kâr amaçlı bir iş yürütmek için oluşturduğu bir birliktir. Kişiler, şirketler, diğer ortaklıklar, LLC’ler, veya tröstler bir Partnership kurucusu veya ortağı olabilirler. Bu işletme türünde, işletmenin sahibi olan kişiler, işletmenin bütün borç ve yükümlülüklerinden şahsi malvarlıkları ile sorumlu olurlar.
Ortaklığa girmek isteyen kişiler, kâr ve zararı paylaşmak için anlaşma yaparlar. Ortaklık, ortaklığın kâr ve zararlarının ne olduğunu ve bunların ortaklara nasıl tahsis edildiğini bildirmek için bağlı bulunduğu eyalete bir bilgi beyannamesi sunmak zorundadır. Her bir ortak, ortaklığın borçlarından müşterek ve müteselsil olduğu için, kar ve zararların tahsisine veya ortaklığa yapılan sermaye katkılarına bakılmaksızın, herhangi bir ortak, ortaklığın tüm borçlarını ödemekle yükümlü kılınabilir.
Partnershiplerin vergilendirme sistemi Sole Proprietorship’e nazaran daha karmaşık olmasına rağmen yine Sole Proprietorship’te olduğu gibi ortaklığın kendisi kurumlar vergisi mükellefi değildir. Ortaklığın yapısı ve yönetimi, ortaklar tarafından basit veya daha karmaşık olarak belirlenebilir.
Partnershipler, sorumluluk hallerine göre General Partnership ve Limited Partnership adı altında 2 farklı türde kurulabilirler:
2.1.General Partnership (Genel Ortaklık):
General Partnership, Partnership türünün en temel tipidir. Eşit ortaklığı ve dolayısıyla eşit mülkiyeti temel alır. Aksi belirtilmedikçe tüm yönetim ve sorumluluk ortaklar arasında paylaşılır.
2.2.Limited Partnership (Sınırlı Sorumlu Ortaklık):
Limited Partnership’te, bir veya daha fazla “General Partner” işi yönetir ve ortaklığın borçlarından kişisel olarak sorumludur. Bununla birlikte, sermayeye katkıda bulunan ve kârda pay sahibi olduğu halde işi doğrudan yürütmeyen ve katkı payı dışındaki ortaklık yükümlülüklerinden sorumlu olmayan bir veya daha fazla sınırlı ortak söz konusudur. Böyle bir durumda ortaklar ortaklığın borç ve yükümlülüklerinden yatırımları ölçüsünde sorumludur.
3. Corporation (INC)
Corporation’lar, hissedarlar (stockholders) tarafından sahip olunan tüzel kişiliklerdir. Bu şirket türü, şirketin kurulacağı Eyalet idaresine, eyaletin belirlemiş olduğu masraflar ödendikten sonra, kuruluş belgelerinin (Articles of Incorporation) sunulması ile kurulmaktadır. Corporation’lar şirketin hissedarlarından ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup yapmış oldukları işlemde hak ve sorumluluklar bu tüzel kişilik üzerine doğmaktadır. Yani şirketin sahip olduğu hak ve borçlar şirketin hissedarlarından bağımsızdır ve hissedarlar şirketin borçlarından şahsi malvarlıkları ile sorumlu değildir. Bir Partnership’in aksine, bir Corporation, tek bir kişinin mülkiyetinde bulunabilir. Hatta bu kişi tek başına şirketin bütün idari sorumluluk ve pozisyonlarını üstlenerek aynı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu sisteminde öngörülen Türk sermaye şirketleri gibi tek başına yönetim kurulunun tamamını oluşturabilir.
Şirketin idaresi ile ilgili görev ve sorumluluklar şirket hissedarları (shareholders) ve yönetim kurulu (board of directors) arasında bölünmüştür. Corporation’ların hissedarları yıllık olarak en az bir kere toplanmak (shareholders meeting) ve kurumsal tutanaklar (corporate minutes) oluşturmak, yıllık faaliyet faaliyet raporunu (annual report) ilgili eyalete sunmak zorundadır. Hissedarlar yıllık toplantı zorunluluğunu yerine getirmek ve ilgili eyalet kanunlarınca yalnızca hissedarlar toplantısında alınabileceği öngörülen kararları vermek dışında şirketin yönetiminde aktif olarak rol almak zorunda değildirler. Yönetim Kurulu’nun seçimi hissedarlar tarafından gerçekleştirilir.
Şirketin günlük yönetimsel ve idari işleri, yönetim kurulu (Board of Directors) tarafından veya onun yönetimi altındaki memurlar (Officers) tarafından yürütülür. Yönetim Kurulu, hissedarlar tarafından seçilen ve onlara karşı sorumlu olan bir yönetici kuruldur ve kuruluşun mali işleyişinden doğrudan doğruya sorumludur. Bu kurul, şirketin uzun vadeli vizyonunu ve stratejik yatırımlarını yönetirken, günlük operasyonları yürütmesi için memurlar atayabilirler. Şirketin idaresi ile ilgili her bir konuda CEO (Chief Executive Officer), CFO (Chief Financal Officer) gibi farklı memurlar seçilebilir ve bu memurlar şirketin idaresine yardımcı olurlar.
Corporation’ların vergilendirilmesinin iki usulü vardır. Kural olarak, Corporation’lar “C-Corp” şirketi olarak kabul edilir. Kurumlar vergisi beyannamesi verir ve kurumlar vergisine tabii olurlar. Hissedarlar şirketten temettü alırsa, bu temettüleri kişisel vergi beyannamelerinde (eğer ayrıca şirketten maaş gibi başka bir gelir de elde ediyorlarsa bunları da içerecek şekilde) bildirerek bunlar üzerinden kişisel gelir vergisi de öderler.
Bununla birlikte, bir Corporation “S-Corp” şirketi olarak vergilendirilmeyi seçerek gelirlerinin bu çifte vergilendirilmeye tabii olmasının önüne geçebilirler. S-Corp şirketler kurumlar vergisine tabii olmazlar. Bunun yerine, şirketin kârı hissedarların kişisel kazancı olarak kabul edilir ve her hissedar kendi payına düşen gelir vergisini öder. S-Corp usulünde vergilendirmeye tabii olabilmek için o şirketin 100 veya daha az hissedarı olmalı, bütün hissedarlarının ABD vatandaşı veya oturum iznine sahip kişilerden oluşuyor olması, şirket hisselerinin yalnızca tek bir hisse sınıfından oluşuyor olması gibi bir takım ön koşulları sağlıyor olmak gerekmektedir.
4. Limited Liability Corporation (LLC)
Corporation ile Partnership’in hibrid bir versiyonu sayılabilecek LLC tipi şirketler, Corporation Şirket türü gibi üyelerinin şahsi malvarlıkları ile şirketin borçları arasında bir tüzel kişilik duvarı oluşturur ve üyelerin şahsi malvarlıkları ile sorumlu olmasının önüne geçer. Ancak Corporation Şirket türünün sağlamış olduğu sınırsız sorumluluk halinden farklı olarak, LLC hissedarları, şirketin borçlarından yalnızca şirkete koymuş oldukları sermaye miktarı ile sorumlu olurlar. Corporation şirket türüne göre daha yeni bir şirket türü olan LLC’ler, yönetimsel ve vergisel açıdan diğer şirket türlerine göre daha esnek bir yapıya sahiptir. Bu şirket türünde de, şirket kuruluş belgelerinin (Certificate of Organization) eyalete sunulması ve gerekli eyalet ücretlerinin ödenmesi ile şirket kuruluşu gerçekleşmektedir. Corporation’ların aksine, bazı eyaletler LLC’lerinin belirli bir süre ile sınırlı olarak kurulmalarını ve otomatik olarak feshedilecekleri bir tarih belirlemesini şart koşmaktadır.
LLC’lerin sınırlı sorumluluğa ilişkin hükümleri, kural olarak birden fazla hissedarı bulunan LLC’ler için öngörülmüş ve sonradan tek ortaklı LLC’lere de uygulanmak üzere genişletilmiş hükümlerdir. Olası bir ticari uyuşmazlıkta, alacaklı tarafın tek hissedarlı bir LLC ile hissedarı arasında bir çıkar birliği olduğunu, hissedarın LLC’yi yalnızca kişisel mal varlığının önüne bir bariyer koymak için işlerini LLC çatısı altında yürüttüğünü iddia ve ispat ederek tüzel kişilik perdesinin aralanmasını ve LLC’nin borçlarından hissedarının da sorumlu tutulmasını sağlaması mümkündür. Böyle bir durum ile karşılaşmamak için, şirketin malvarlığı unsurları ile tek hissedarın mal varlığı unsurları çok keskin bir şekilde birbirinden ayırmalı, şirketin yıllık faaliyet raporlamaları ve muhasebe kayıtları uzman kişilerce oluşturulmalıdır.
Bir LLC, ticari, yönetimsel ve sağladığı mali korumalar açısından Corporation gibi işlev görür, ancak bir Partnership benzeri vergilendirme sistemine sahiptir. LLC’lerin vergilendirme konusundaki en büyük avantajı doğrudan vergilendirilme (pass-through taxation) usulünün benimsenmiş olmasıdır. Yani, bir LLC’nin belirli bir periyodda elde etmiş olduğu kârı şirket üyelerine öder, üyeler de bu kâr payı üzerinden tahakkuk edecek şahsi gelir vergisini öderler. Dolayısıyla, LLC üzerinden elde edilen gelir kurumlar vergisi kapsamında vergilendirilmez. Bununla birlikte, bir LLC, dilerse ve gerekli prosedürleri tamamlarsa Corporation şirketlerinin vergilendirme türlerinden birisi olan C-Corp usulünde vergilendirmeyi tercih edebilmektedir.
LLC işletmesi, şirket hissedarlarının kişisel malvarlıklarını şirketin hak ve borçlarından izole etme ve koruma konusunda bir Corporation’a benzerlikler gösterse de, şirketin yönetim ve idaresi konusunda çok daha esnektir. Corporation’ların aksine LLC’lerin bir yönetim kuruluna sahip olması zorunlu değildir. Ancak dilenirse LLC’nin günlük işlerini yürütmek adına hissedarları tarafından görev ve sorumlulukları belirlenmiş bir müdürler kurulu oluşturulabilir veya bir müdür ataması yapılabilir. Belirlenen yöneticinin veya yöneticilerin hissedarlar arasından seçilme zorunluluğu yoktur.
Özetle; Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulabilecek şirket türleri ülkemizde var olan şirket türleri ile paralellik arz ettiği konuları olduğu gibi farklılaştığı noktalar da bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu şirket türleri, takip edilmesi gereken kuruluş aşamaları, şirketin idare şekli, hissedar ve yöneticilerin mali sorumlulukları, şirketin ve hissedarlarının vergisel yükümlülükleri gibi pek çok konuda birbirinden ayrışmakta ve bazı konularda sizlere avantajlar ve dezavantajlar sağlayabilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket kurmaya karar verdiyseniz ve fakat kuracağınız şirket türünün ne olması gerektiğinden emin değilseniz yukarıda izah etmiş olduğumuz açıklamalardan faydalanabilirsiniz. Özetle bir teknoloji girişimi kurucusuysanız, Türkiye’de anonim şirket, ABD’de ise C-Corporation öneriyoruz. Eğer ABD’de “Amazon” gibi e-ticaret sitelerinden satış yapan biriyseniz, LLC gibi basit ticari yapıları tercih edebilirsiniz. Ancak CPA’ler (yani ABD’de ki yeminli mali müşavirler) tek ortaklı LLC yapısını ABD’li olmayan kuruculara tavsiye etmemekteler. ABD’de iş yapmak ve şirket kurmak için yabancılara en çok önerilen şirket yapısı Corporation’dır. Daha ayrıntılı bilgi için bu konuda uzman hukuki danışmanlarımızdan destek alabilirsiniz.
Authors: Av. Hatice Hocaoğlu, Av. Yiğit Andıç